Yıllar geçtikçe cildimizde elastikiyeti sağlayan kolajen ve elastin denilen yapısal proteinlerin üretimi azalır. Üretim azalmasının yanında 25 yaşından sonra yılda %1 oranında kolajen kaybetmeye başlarız. Kolajen ve elastinin azalmasıyla beraber ciltte elastikiyet kaybı oluşur, deri incelir, sarkar, nemsiz ve mat bir cilt görünümü olur. Deri kalitesinin azalmasına bağlı olarak lekelenmeye müsait bir cilt halini alır.
Ciltte oluşan kırışıklıkları gidermek, lekeleri azaltmak, cildin parlak ve elastik bir görünümüne kavuşmasını sağlamak için zamanla kaybedilen yapısal desteğin karşılanması gerekir. Kolajen, elastin ve hyaluronik asit bu yapısal desteği sağlamak için gerekli yapı taşlarıdır. Cilt bu maddelerce zenginleştirildiği zaman çevresel etkenlere ve yaşlanmaya karşı daha dirençli olur.
Deri altına yapılan kolajen,hyaluronik asit gibi ürünler antiaging etki sağlamaktadır. Bununla beraber Anti-aging uygulamalar kırışıklıkların görünümünü hafifletmede en etkili yöntemlerdir. Lazer sistemleri ile beraber yapılacak enjeksiyonel işlemler cildin rejuvenasyonunu sağlar. Evet kırışıklıklar hayatın bir gerçeği ama daha oluşmadan önlemek, var olanları hafifletmek ve yüze çok daha pürüzsüz bir görünüm kazandırmak mümkün.
Lazer ile yüz gençleştirme
Ciltteki kolajen ve elastin üretimini tetikleyen doğru dermatolojik tedavilerin yanında basit önlemlerle cildimizi korumak önemlidir. Kırışıklık tedavileri ile cildinizin hem bu gününe hem de geleceğine yatırım yapmanızı tavsiye ederim.
Dr. Derya Ök Kekeç © Tüm Hakları Saklıdır. MentWorker 2024